Türkiye’de mülteci kamplarıyla ilgili birçok yanlış algı bulunur ve bu yanlış bilgiler hem kamuoyunu hem de mültecilerin yaşamını etkileyebilir. Öncelikle, mülteci kamplarının sadece “güvensiz” veya “yalnızca sınır bölgelerinde” bulunduğu yönündeki yaygın bir yanılgı vardır. Gerçekte Türkiye’de mülteci kampları, güvenli, denetimli ve belirli standartlara uygun şekilde kurulmuş, çoğu zaman sınır bölgeleri ve şehir merkezlerine yakın konumlanmış tesislerdir. Bu kamplar, sığınmacıların temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde planlanmış olup, barınma, beslenme, sağlık ve eğitim hizmetlerini kapsamaktadır.

Bir diğer yanlış algı, kamplarda yaşayan mültecilerin “her türlü haklardan mahrum” olduklarıdır. Oysa Türkiye’de mülteci kamplarında yaşayan bireyler, geçici veya uluslararası koruma kapsamında sağlık hizmetlerine erişebilir, eğitim alabilir ve bazı durumlarda çalışma izni alabilirler. Ayrıca kamplarda aile birleşimi ve psikososyal destek hizmetleri de sunulmaktadır; örneğin Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi psikolojik destek hizmetleri ve Tuzla Geri Gönderme Merkezi destek programları bu konuda aktif rol oynar.

Kampların “yalnızca geçici barınma amaçlı” olduğu algısı da eksik bir bilgidir. Türkiye’deki bazı kamplar, uzun süreli kalışları destekleyecek şekilde organize edilmiş, eğitim, sağlık ve sosyal hizmet altyapısını sağlayan merkezlerdir. Bunun yanı sıra, kamplarda güvenlik önlemleri üst düzeyde tutulur ve hem mültecilerin hem de personelin güvenliği gözetilir.

Sıkça karşılaşılan bir başka yanlış bilgi, kamplarda yaşam koşullarının tamamen kötü olduğudur. Gerçekte, kamplarda düzenli yemek dağıtımı, temiz su temini, hijyenik barınma koşulları ve temel sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Tabii ki yoğunluk ve kaynak sınırlılıkları bazı sıkıntılara yol açabilir, ancak genel olarak kamplar, uluslararası standartlara göre yönetilmektedir.

Türkiye’de mülteci kamplarıyla ilgili doğru bilinen yanılgılar arasında “kamplara sadece savaş mağdurları alınır” gibi bir inanış da vardır. Oysa kamplar, çeşitli nedenlerle Türkiye’ye gelen geçici veya uluslararası koruma talebinde bulunan tüm bireyleri kapsayacak şekilde hizmet verir.

Sonuç olarak, mülteci kampları hakkında yaygın yanlışlar, genellikle bilgi eksikliği ve medya kaynaklı abartılardan kaynaklanmaktadır. Türkiye’deki kamplar, güvenlik, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler açısından standartlara uygun olarak düzenlenmiş, mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılayan ve haklarını koruyan mekanlardır. Kamplarda sunulan hizmetler, mültecilerin hayatlarını sürdürebilmeleri ve toplumla uyum içinde yaşayabilmeleri için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, kamplara dair bilinçli ve doğru bilgilere ulaşmak, hem kamuoyu farkındalığı hem de mültecilerin haklarının korunması açısından önem taşır.